# 7

İngilizce dersidir. Lisede. cümle içerisinde "dog" kelimesi geçer. Ve malum şahıs bunu yüksek sesle "duck" şeklinde okur.

# 6

Gece geç yatan kahramanımız, 4-5 saat sonra bir yer yetişmek için uyanmak zorunda kalır. Alelacele hazırlanıp çıkmaktır amacı. Banyoya gidip dişlerini fırçalayacaktır ama macun yerine pompalı sabun kutusundan sıktığı sıvı sabun ile...

# 5

Hep iş mevzularından gidiyoruz, ama aklıma gelenler ve karşılaştığım şeyler bunlar malesef bugünlerde.
Neyse olaya geçelim.
Birine tanıdıklarından biri bi' iş ayarlar ama arada bi aracı vardır. Aracı da sadece gideceğin yerin adresini verir ve şirketin iş kolunu söyler. Ama zaten bir sonraki gün mevzubahis olan işyeri bu elemanı arar ve iş yerinin aıdını adresi falan filan verir. Buluşma saati ayarlanır.

Görüşme günü gelir çatar, eleman kapıya kadar gelir fakat güvenlik görevlisi elemanı içeri almaz, çünkü görüşmeye gideceği iş yerinin adını söyleyemez.

Kavga çıkar, bir şekilde girilir içeri. Görüşmeyi yapan adam, güvenlik görevlisiyle olan muhabbeti sorar, bayağı da sıkıştırır. İsim verememenin bahanesi "heyecandan unuttum" olmuştur.

Ama yemezler!

# 4

Lisede boş bir ders esnasında kendince eğlenmeye çalışan gençler basketbol hakkında konuşmaktadırlar. Konu nereden oraya gelmiş, hangi amaçla böyle bir anons yapılması istenmiştir bilinmez ama, bir grup genç içinden biri maykıl jordan' ı anons edecek ve herkes merakla anonsu beklemektedirler alkış için. Ve kişi bombayı patlatır: "mişel jordan."

# 3

Yine bir iş hikayesi. Ama burada daha iş yok meydanda. Sadece görüşmesi var. Birgün telefon çalar. Başvurulan işlerden birisi geri dönüş yapmış ve adayı görüşmeye çağırmıştır. Ertesi gün olur, elindeki kağıtta yazılı adrese gider. Ama gitmesi gereken yerin Mecidiyeköy-Büyükdere Caddesi yerine Kartal-Büyükdere Caddesi' ne giden ve kapı-duvar manzarayla karşılaştığında anlar.

Ama esas mallık adresi verirken semti ya da ilçeyi söylemeyen ik görevlisine aittir. Ya da bu ilk mallığı yapan kişinin avuntusudur.

# 2

İş yerinde öğle arasında arkadaşlarla kebapçıya gidilip bir güzel yenilip içilmesinin akabinde hesap ödemek için kasaya gidilip, ticket kart yerine akbilin uzatılması, ama bir türlü yaptığı mallığın farkına varmaması, taa ki kasada duran kişinin şu sözleri söyleyene kadar:

"Burada akbil geçmiyor abi!"

afiyet olsun.

# 1

Üniversiteden mezun olacak kişinin, hiç üşenmeyip öğrenci işlerine tüm okulun öğrenci sayısını sorup, yaklaşık onun dörtte biri kadar kapasitesi olan ve mezuniyet törenin yapılacağı salona insanların naasıl sığacağını kara kara düşünmek.

Daha bitmedi: ayrıca durumdan duyulan derin endişenin arkadaşlarla paylaşılması ve durumu farkedemeyen ilk arkadaşın "korkma ben senin yanındayım" vari bi cevap vermesi.

İçerik hakkında bilgi

Her şey insan için diye bi söz vardır. Bilmem biliyor musun? Bilmiyorsan da şimdi duymuş oldun ve ileri ki yazılarda da sözün anlamı hakkında bilgi ve fikir sahibi olacaksın.

Uzatmaya gerek yok. Bu blogta yapılmış her türlü mallıkla karşılaşacaksınız. Ve bu mallıkları yapan gerçek kişiler olmakla beraber hiçbir zaman isimleri açıklanmayacaktır.

İster gülmek için okuyun, ister ders alıp aynısını yapmamak içni okuyun, ister de hiç iplemeyin!

Haydi bakalım !

Ama unutmayın ki her şeye rağmen insanız. Olur böyle vakalar.
A